Dünyanın önde gelen insan kaynakları danışmanlık şirketlerinden ManpowerGroup, pandeminin neden olduğu belirsizlik ortamında hem işverenlere hem de çalışanlara rehberlik edecek raporunu yayımladı.
2022 yılının iş gücü ortamına derinlemesine bir bakış sunan raporda, iş gücü piyasasını şekillendiren 20 trende yer veriliyor.
İş gücü piyasası dinamik olması nedeniyle sürekli farklı nedenlerle değişen bir piyasa. Bu nedenlerden bazıları döngüsel bazıları ise yapısal olabiliyor. Son zamanlarda pandemi de bazı değişimleri beraberinde getirdi. Pandemiye bağlı değişimlerin çoğunun geçici olduğunu düşünsek de yeni normalin ne zaman ortaya çıkacağı ise belirsizliğini koruyor.
Dünyanın önde gelen insan kaynakları danışmanlık şirketlerinden ManpowerGroup hem işverenlere hem de çalışanlara bu belirsizlik içerisinde rehberlik edecek “The Great Realization” isimli raporunu yayımladı. 2022 yılının iş gücü ortamına derinlemesine bir bakış sunan raporda “Çalışanlar Ne İstiyor?”, “Yetenek Açığı”, “Şirketler Dönüşüyor” ve “Teknoloji İvmeleniyor” 4 ana başlığı altında iş gücü piyasasının 20 trendi açıklanıyor:
Çalışanlar Ne İstiyor? [1]
- Çalışanların yüzde 49’u daha iyi bir refah düzeyi için başka bir şirkete geçeceğini söylüyor.
- 10 çalışandan 3’ü tükenmişliği önlemek için daha fazla ruhsal sağlık günü istiyor.
- 10 kişiden 4’ü hangi günlerde uzaktan çalışacaklarını seçebilmek ve bu günleri her hafta değiştirme esnekliğine sahip olmak istiyor.
- 4 çalışandan 3’ü yaptıkları iş ile ilgili motive ve tutkulu hissetmek istiyor.
- Çalışanların yüzde 64’ü günlük çalışmalarının bir parçasının toplumun iyileşmesine yardımcı olmasını istiyor.
Yetenek Açığı [2]
- 5 işverenden 1’i ek tatil süresi gibi daha fazla yan hak sağlamayı planlıyor.
- 2030 yılına kadar 35 yaşın altındaki kişiler iş gücünün yüzde 75’ini oluşturacak.
- Kadınların yüzde 51’i kariyer beklentileri konusunda pandemi öncesine göre daha az iyimser, yüzde 57’si ise mevcut işlerinden iki yıl içinde ayrılmayı planladıklarını söylüyor.
- Şirketlerin yüzde 30’undan fazlası hâlihazırda çeşitlilik ve kapsayıcılık eğitim programları uyguluyor.
- Yaklaşık 4 çalışandan 1’i ebeveyn ve bakım izni gibi yan haklar sağlayan işverenler ile çalışmak istiyor.
Teknoloji İvmeleniyor [3]
- 3 kurumdan 1’i önümüzdeki yıl makine öğrenmesi de dahil olmak üzere yapay zekâ teknolojisine daha fazla yatırım yapmayı planlıyor.
- Dünya çapında 5 kurumdan 1’i, IT proje yöneticileri, yazılım geliştiriciler, siber güvenlik analistleri, yapay zekâ ve makine öğrenmesi uzmanları da dahil olmak üzere nitelikli teknoloji yeteneği bulmakta zorlanıyor.
- Her 3 kurumdan 1’i e-ticaret ve dijital ticaret platformları, büyük veri analitiği, bulut bilişim ve IoT alanlarında dahili kabiliyetler geliştirmeyi planlıyor.
- Endüstriler genelinde yapay zekâ teknolojilerine yapılan yatırımların artmasına rağmen 5 kurumdan 1’i bu becerileri gerektiren roller için yeterli yapay zekâ uzmanı bulamıyor.
- IT (yüzde 23) ve İmalat (yüzde 21) rolleri, daha fazla teknoloji yatırımı nedeniyle en fazla sayıda personel sayısı değişikliklerini görecektir.
- 100’den fazla çalışanı olan kurumların yüzde 76’sı, harici işe alımlarda yetenek ve kişilik testleri gibi değerlendirme araçları kullanıyor.
Şirketler Dönüşüyor [4]
- Her 3 kurumdan 2’si, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişimin kurumları için çok önemli bir odak noktası olduğunu belirtiyor.
- Şirketlerin yüzde 68’i, hâlihazırda kurumlarında yürürlükte olan iş gücü yönetimi stratejilerinden birinin “personel tedarikçilerinin konsolidasyonu” olduğunu belirtiyor.
- 3 çalışandan 2’si kendileriyle aynı değerlere sahip kurumlarla çalışmak istiyor.
- Kurumların yarısından fazlası hâlihazırda riskleri azaltmak için genişletilmiş tedarik zincirlerini (örneğin üçüncü taraflar, alt yükleniciler) değerlendiriyor. Yaklaşık yüzde 40’ı bunu önümüzdeki iki yıl içinde yapmayı planlıyor.