Dijital Türkiye İçin, Siber Güvenlik ve Yapay Zeka Kritik

0
6429

Sürekli bir gelişim içinde olan “dijital dönüşüm”; yeni iş alanları, yeni iş yapma biçimleri, değişen hayat tarzları, eğitim yöntemleri, güvenlik sorunları gibi birçok bilinmezi de gündeme taşıyor. Tüm kurum ve süreçleri önemli oranda değiştirecek bu dönüşümün, ekonomiler için olduğu kadar toplum için de muazzam fırsatlar ortaya çıkarması bekleniyor.

Dijital Türkiye Platformu (DTP), Avrupa’nın dijital dönüşüm yaklaşımını ve PwC Türkiye ile birlikte hazırlanan “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” raporunu; iş dünyası, üniversiteler, STK’lar ve kamu kuruluşları ile paylaştı.

TBV, TÜBİSAD ve TESİD işbirliğiyle 2011 yılında kurulan Dijital Türkiye Platformu (DTP), Türkiye ekonomisinin büyümesinde stratejik öneme sahip bilgi teknolojileri, iletişim ve elektronik sektörlerinin güçlü ortak sesini temsil etmek üzere çalışmalarını sürdürüyor.

Sektörün sorunlarının çözümüne ve sağlıklı gelişmesine katkı sunmayı amaçlayan DTP, Türkiye’nin vatandaşı, devleti ve iş dünyasını kapsayan bütüncül bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesini sağlayacak politika önerileri oluşturuyor.

İstanbul’da düzenlenen toplantıya Dijital Türkiye Platformu’nun üyesi olduğu Digital Europe’un Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl da konuşmacı olarak katıldı.

Aynı zamanda, Avrupa dijital teknoloji endüstrisinin temsilcisi Digital Europe’un da üyesi olarak, Avrupa Birliği Dijital Gündemini de yakından takip eden DTP, hazırlanan “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” raporu ile dijital dönüşümün en önemli unsurları olan “vatandaş”, “devlet” ve “iş dünyası”nın ortak paydası olan “bağlanabilirlik”, “siber güvenlik” ve “yapay zeka” konularının önemine dikkat çekiyor.

Yapay zeka, endüstrileri büyük ölçüde değiştirecek

Türkiye’nin, dünya lideri şirketler ve yenilikçi şirketler tarafından önemli bir Avrupa ülkesi olarak tanındığını belirten Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl, “Politika uzmanlığını paylaşmak ve hükümet ile AB arasında bir köprü olmak gayesiyle Türkiye’deki üyelerimizle yakın işbirliği içinde çalışıyoruz. Bu şekilde, yenilikçilik ve ticaretin güçlü gelişeceğine inanıyoruz. Teknoloji, özellikle son yıllarda çok önem kazanan yapay zekâ gibi yeni alanlar, tüm işletmeleri ve endüstrileri büyük ölçüde değiştirecek. Tüm potansiyel ve fırsatların üretim, eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirmek için yeni işlere, yeteneklere ve çözümlere dönüştürülmesini sağlamak için hükümetler ve endüstrilerle birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Cecilia Bonefeld-Dahl’ın konuşmasından daha geniş bir özeti ilerleyen günlerde yeni bir yazıda okuyabileceksiniz – Sinan Oymacı not

Dijitalleşme sayısız fayda ve fırsat getirecek

Avrupa Parlemento ve Komisyonlarına dijital stratejiler ve politikalar konusunda lobi faaliyetlerini etkin olarak sürdüren Digital Europe’u Türkiye’de ağırlamaktan ve çalışmalarını dinlemekten memnuniyet duyduklarını belirten DTP ve TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise, “Ekonomik büyümenin güvenli, sağlıklı ve katma değeri daha yüksek işler ile sağlanabileceğine ve daha güçlü bir Türkiye için, dijitalleşmenin, ülke vatandaşlarına ve endüstrilerine sayısız fayda ve fırsat getireceğine inanıyoruz. Dijital Türkiye Platformu’nun ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye’ çalışması ile Türkiye’nin refah seviyesinin yükselişinde, dijital dönüşüm fırsatını, adanmış ve seri bir planlama ile değerlendirmesinin önemine dikkat çekmek istedik” diye konuştu.

Türkiye’yi 2023 ve ötesine taşıyacak en önemli unsur yerli imkanlarla dijitalleşme olacak

Dijital Dönüşüm, beraberinde Nesnelerin İnterneti, yapay zeka, veriye dayalı ekonomi gibi teknolojik açıdan ezber bozan gelişme ve potansiyelle birlikte geliyor.” diyen TESİD Yönetim Kurulu Başkanı C. Müjdat Altay ise sözlerini söyle sürdürdü: “Türkiye’yi 2023 ve ötesine taşıyacak en önemli unsur yerli imkanlarımızla dijitalleşme olacak. Bu alanda başarının yolu toplumun her kesiminin dijital dönüşümünün parçası olmasından yani dijital becerisi yüksek birey ve kurumlardan geçiyor. Söz konusu süreçte geniş bant altyapımızı ne kadar çabuk güçlendirirsek, ülkemizin dünya liginde üst sıralara yerleşmesi de o kadar hızlı olacak. Diğer taraftan sadece Avrupa’da yılda ortalama 265 milyar €’ya mal olan siber suçlar ile başa çıkabilmek için ‘Siber Güvenlik’ odaklanılması gereken konuların başında geliyor. Türkiye’nin dünyadaki dijitalleşme sürecindeki konumunu ve gelecek için yol haritasını göstermesi açısından önemli bir kaynak niteliği taşıyan ‘Dijitalleşme Yolunda Türkiye Raporu’nun ülkemizde topyekûn yapılması gereken dijitalleşme çalışmalarına önemli bir rehber olacağına inanıyoruz.

Toplumun her kesimini içine alan dijital yetkinlikler planı oluşturulmalı

Dijital ekonominin üç ana yapı taşı dijital veri, yapay zeka, otonom robotlar, büyük veri, artırılmış ve sanal gerçeklik, nesnelerin interneti gibi dijital teknolojiler ve dijital altyapıdır” diyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca ise şöyle konuştu:
Dijital veri birçok geleneksel sektörde yeni iş modelinin temeli oldu ve yeni sektörlere yol açtı, veri ekonomisi oluşmaya başladı. Türkiye olarak biz bu sürecin gerisinde kalamayız, bu bilincin hem kamuda hem de özel sektörde güçlenerek hızlı adımlarla hayata geçirilmesi önem taşıyor. Türkiye’nin “Dijital Ekonomiye Dönüşüm Stratejisi”ni oluşturmamız ve dijitalleşmeyi hızlandıracak ekonomik değerleri ile adresleyerek yol haritalarını belirlememiz gerekiyor. Tüm dünya dijital ekonomi dönüşümüne giderken, Türkiye’nin rekabetçi kalmasına ve yüksek teknoloji ihraç eden bir ülke olmasına katkıda bulunacak hamleler yapmak kritik önem taşıyor. Bunun için ise: toplumun her kesimini içine alan dijital yetkinlikler planı oluşturulmalı, yapay zekanın ve veri ekonomisinin potansiyeli ortaya çıkarılmalı, e-Hizmetler teşvik edilmeli ve kolaylaştırılmalı, bağlantılar hızlanmalı, altyapılar ve siber güvenlik güçlendirilmeli.

Dijitalleşme Yolunda Türkiye raporu hakkında daha geniş bir özeti ilerleyen günlerde yeni bir yazıda okuyabileceksiniz – Sinan Oymacı not