AI ve otomasyonun bir araya gelmesi ile yeni bir teknoloji daha sahneye çıkıyor: IA

0
172

Yapay zekâ (AI) ve otomasyonun güçlü ittifakıyla doğan akıllı otomasyon (IA) teknolojisi dikkat çeken teknolojiler arasındaki yerini alıyor. TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı da günümüzde artan karmaşıklık ve taleple birlikte yalnızca tekrarlayan görevleri otomatikleştirmenin artık yeterli olmaktan çıktığına dikkat çekerek akıllı otomasyon teknolojinin neden trend haline geldiğini aktardı.

BT ekosistemi için lider bir küresel distribütör ve 80 ülkede 4 bini aşkın müşterisi için çözüm toplayıcısı olan TD SYNNEX’in teknoloji iş ortağı ekosisteminin görünümünü, iş performansını, iş modellerini ortaya koyan “Teknolojinin Yönü” ekosistem raporunda yüksek büyüme oranına sahip teknolojiler arasında ilk sırada yüzde 46 ile güvenlik gösterilirken bunu yüzde 45 ile ağ teknolojileri ve yüzde 35 ile veri analizi izledi. Bu üç teknolojinin hemen arkasında yüzde 34 ile yapay zekâ ve makine öğrenimi yer alırken bu teknolojiyi ise yüzde 33 ile otomasyon çok az bir farkla takip etti.

Yapay zekâ (AI) ve otomasyonun güçlü ittifakıyla doğan akıllı otomasyon (IA) teknolojisi de artık hiç olmadığı kadar dikkat çeken teknolojiler arasındaki yerini alıyor. Dünya çapında şirketler her geçen gün daha fazla IA teknolojilerini uyguluyor. Öyle ki yapılan bir araştırmaya göre küresel IA pazar büyüklüğünün 2025 yılına kadar 15,8 milyar dolara ulaşması bekleniyor.[1] Bankacılık, kamu sektörü, sağlık hizmetleri, yaşam bilimleri, telekomünikasyon ve sigorta endüstrilerinin tümü, finans, satın alma, İK, satış ve müşteri hizmetleri ve tedarik zinciri departmanlarında doğruluğu ve verimliliği artırmak için IA son dönemde çok daha fazla kullanılıyor.

Behçet Yumrukçallı

Bu yeni trend hakkında değerlendirmede bulunan TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, “Son birkaç yıldır herkes RPA yani robotik süreç otomasyonu hakkında konuşuyor. RPA’ya yönelik artan bu ilgi, küresel olarak şirketleri etkileyen çeşitli faktörlerle açıklanabilir. Artan hükümet ve uyumlulukla ilgili düzenlemeler ve hemen hemen her sektörde çalışanlar arasında artan iş yükü, şirketlerin RPA’yı benimsemeleri için bir itici güç oluşturuyor. Tabii pandemi de bu dönüşümü yıllar içinde hızlandırdı. RPA, çalışanların tekrarlayan, yüksek hacimli, kural odaklı ve rutin görevlerini taklit etmek için yazılım robotlarını veya botlarını kullanma sürecini ifade eder. Pek çok çalışan, zamanlarının çoğunu alan bu tür tekrarlayan, zaman alıcı ve bazen sıkıcı görevleri yapmak zorunda kalıyor veya yapmak zorunda bırakılıyor. Bu da işlerin sıkıcı ve ilgi çekici olmayan bir aktiviteye dönüşmesine neden oluyor ve yaratıcılık veya yenilik için çok az alan bırakıyor. İş süreçlerini otomatikleştirmek için RPA’yı uygulamak, özellikle de bu sıradan görevlerin botlar tarafından yapılmasına izin vermek, çalışanlara çok fazla zaman kazandırır ve çalışanların biz insanların en iyi olduğu şeylere yani düşünmeye ve yaratıcılığa daha fazla odaklanmasına olanak tanır.” dedi.

Ancak günümüzde, artan karmaşıklık ve taleple birlikte yalnızca tekrarlayan görevleri otomatikleştirmenin artık yeterli olmaktan çıktığına ve bunun da akıllı otomasyon (IA) trendini ortaya çıkardığına dikkat çeken Yumrukçallı değerlendirmesinin devamında şunları söyledi:
“IA, iş süreçlerini çalışanlar adına otomatik olarak yürütmek için yapay zekâ ve bilgisayarlı görme, bilişsel otomasyon ve makine öğrenimi gibi teknolojilerin RPA ile birlikte uygulanmasını kapsıyor. IA ile botlar görevleri yaparak öğrenir ve her görevin tamamlanmasından sonra daha akıllı hale gelir. Sonuç, gelişmiş müşteri deneyimine ek olarak artan üretkenlik ve doğruluk, gelişmiş ölçeklenebilirlik ve esneklik, çalışan mutluluğudur. IA, tekrarlayan ve programlanmış görevlerin otomasyonu, insan çalışanların yanında dijital çalışanlar, yönetişim ve risk uyumluluğunun azaltılması, iş çevikliği ve hızla değişen iş süreçlerinin hızlandırılması gibi önemli faydalar vaat ediyor. Ancak bu faydaların gerçekleştirilmesi, şirketlerin ölçeklenmesini ve rekabetçi kalmasını sağlayan akıllı bir otomasyon stratejisi gerektirmektedir. TD SYNNEX olarak biz de katma değerli distribütörlük yaklaşımımızla Türkiye’deki şirketlerin AI’den de en uygun şekilde faydalanmalarına destek oluyoruz. CaaS yani Hizmet Olarak Danışmanlık modelimiz ile müşterilerimizin uzmanlarımızdan yardım alarak, doğru danışmanlarla sahip oldukları altyapıları en üst düzeyde kullanmalarını ve yönetmelerini sağlıyoruz.”